Ubisoft tarafından geliştirilen Assassin’s Creed serisinin en yeni oyunu Assassin’s Creed Shadows bildiğiniz üzere uzun süredir geliştirme aşamasında bulunuyor. 2025 yılına girdiğimiz bu süreçte ve oyunun çıkış yapmasına az bir süre kala oyun hakkında çok fazla detay sahibi oluyoruz ve geliştirici ekibin yayınladığı kısa fragmanlar ve videolar sayesinde oyunun hemen hemen her bir noktasını görüyoruz. Ancak serinin en yeni oyunu bu noktada bazı değişikliklerle beraber geliyor ve hatta stüdyonun kurtarıcı oyunu olması planlanıyor.

 

Bildiğiniz üzere 2024 yılı boyunca geliştirici ekibin çıkardığı oyunlar ne yazık ki büyük ses getirmedi ve arka planda kalmaya devam etti. Satış sayılarının da oldukça düşük olduğunu belirttiğimiz dönemlerde şirketin hisseleri sürekli olarak aşağı yönlü hareket etmeye başladı. Bu duruma Assassin’s Creed Shadows ile dur denmek isteniyor. Biz de konumuzda çıkacak olan en yeni oyunun nasıl bir yapıya sahip olacağını ve önemli özelliklerinden bahsedeceğiz. Elbette eklemek istedikleriniz bulunuyorsa yorumlar kısmında düşüncelerinizi bırakabilirsiniz. Şimdi geçelim detaylara.

 

 

Öncelikle oyunun hikaye tarafına bakacak olursak bildiğiniz üzere feodal Japonya döneminde geçtiğini ilk etapta aktarmamız gerekiyor. O dönemin kültürel yapısını, binalarını, ortamlarını ve çok daha fazlasını oldukça güzel bir şekilde yansıtmayı hedefliyor. Geliştirici ekip burada seride gerçek bir tarihi figürü kullandıklarını ve bu figürlerle karşı karşıya kalabileceğinizi de aktarıyor. Bununla beraber oyunda iki farklı karakter bulunuyor ve karakterler kendine özgü yetenekleriyle ve becerileriyle geliyor.

 

 

 

Oyundaki karakterler Afrikalı Samuray Yasuke ve shinobi Naoe olarak karşımıza çıkıyor. Oyunun hikayesinin ilk etapta Yasuke’nin Portekizli köle tüccarları tarafından Japonya’ya getirilmesiyle başladığını aktarabiliriz. Ardından Oda Nobunaga onu hizmetine alıyor ve samuray yapıyor. Bu hikaye anlatımı elbette oyunun yayınlanan resmi hikaye fragmanında da bizlere sunuluyor. Dolayısıyla siyahi bir samuray ile karşılaşmamız bu şekilde gerçekleşiyor ve özellikle birçok düşmana karşı bu karakteri kullanmak oldukça önem arz ediyor.

 

Öte yandan daha çevik bir yapıya sahip olan Naoe, gerçek hayattaki shinobi Fujibayashi Nagato’nun (kurgusal) kızı olarak karşımıza çıkıyor ve kendi hikayesiyle ön plana geliyor. Arka plan hikayesine bakacak olursak bir düşman grubundan gelen saldırı sonrasında korumakla görevlendirildiği gizemli bir kutuyu çaldırdığını aktarabiliyoruz. Bu tarz arka plan hikayeleri sonrasında Naoe ve Yasuke’nin yolları bir noktada birleşiyor ve çok daha farklı haller alıyor. Elbette burası henüz detaylandırılmamış durumda ve bunu oyunda göreceğiz. Her ne kadar karakterlerimiz bir noktada birleşse de arka plan hikayeleri farklılık gösteriyor. Bunun dışında her iki karakter de Japonya’nın birleşmesine karşı çıkan gruplara karşı savaşmak için güçlerini birleştiriyor ve her iki karakterin güçlerinden ve becerilerinden en iyi şekilde yararlanmaya çalışıyoruz.

 

 

Assassin’s Creed serisi içerisinde yer alan seçimli diyaloglar hemen hemen hiçbir oyuncu için aslında pek fazla önem arz etmiyor ancak geliştirici ekip bazı noktalarda koyduğu seçimli diyaloglar aracılığıyla oyunculara farklı bir hissiyat yaratmak istediğini belirtiyor. Fakat daha önce yayınlanan önizlemeler ve ortaya çıkan kısa incelemeler, oyunda yer alan birçok diyaloğun arka planının boş olduğunu ve hangisini seçerseniz seçin oyun aslında sizleri bir noktaya doğru yönlendirdiğini aktarıyor.

 

 

 

Durum böyle olunca seçimli diyalogların herhangi bir etkisi bulunmuyor. Ancak oyunun seçimli diyalog sisteminden beklentimiz hikayeye veya diğer kısımlara doğrudan etki etmesi ve farklı sonlara götürmesi. Umuyoruz ki oyunda farklı taraflara doğru ilerleyebileceğimiz diyaloglar bulunuyordur. Şu an için bu durumun henüz kesin olmadığını belirtmekte fayda var. Ancak yapım içerisinde elbette böyle bir amacın olmadığını da belirtelim. Nihayetinde oyun rol yapma deneyimi sunmuyor. Bu detayların ne kadar etkili olduğunu hep birlikte oyun içerisinde ve oyun çıktığı zaman göreceğiz.

 

Geliştirici ekip genel olarak oyuncuların diyalog seçimleri yapmasına ve belirli noktalarda hikayenin yönünü belirlemesine izin verileceğini belirtiyor. Bu noktada hangi değişimlerle karşı karşıya kalacağımızı görmek elbette merak uyandırıyor. Fakat yukarıda da bahsettiğimiz gibi seçimlerin ne kadar etkisi olacak ve bu seçimlerle beraber hikayenin hangi tarafı ile karşı karşıya kalacağız henüz belli değil. Genel olarak bakacak olursak serinin hayranları böyle bir diyalog sisteminin aslında çok da gerekmediğini ve oyunun sunmak istediği hikayeyi doğrudan sunması gerektiğini belirtiyor. Zaten serinin önceki oyunlarına bakacak olursanız böyle bir amacın veya iddianın olmadığını da aktaralım. Oyun her ne kadar aksiyon macera deneyimi sunsa da yavaş yavaş seriye rol yapma unsurları da aktarılıyor ve bu unsurlarla beraber oyunun deneyimi şekillendirilmek isteniyor.

 

 

Şu ana kadar öğrendiklerimiz arasında elbette yukarıda da bahsettiğimiz gibi oyunda iki farklı karakter bulunuyor ve bu karakterlerin becerilerinden ve yeteneklerinden sonuna kadar faydalanabiliyoruz. Serinin daha önceki oyunlarında olmayan bir şekilde burada dinamik olarak karakterler arasında geçiş yapabiliyor ve hangi görevde hangi karakteri kullanmak istiyorsak ona göre seçimlerimizi gerçekleştirebiliyoruz. Herhangi bir anda iki karakter arasında geçiş yapmak, Assassin’s Creed Shadows’un temel özelliklerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Ancak tam olarak nasıl çalıştığı konusunda fikir sahibi olmak istiyorsanız, biz de bu konu hakkında sizlere bildiklerimizi aktarıyoruz.

 

 

 

Öncelikle sistemin Marvel’s Spider-Man 2 ve GTA 5 oyunlarında olduğu gibi tek bir tuşla iki karakter arasında geçiş yapabileceğimiz bir yapıya sahip olmadığını aktarmakta fayda var. Böyle bir beklentiniz bulunuyorsa bu beklentinizi dengelemeniz ve hatta düşük tutmanızı öneriyoruz. Shadows oyununda sistemin tek bir tuşla çalışmadığını ve dinamik olarak hızlı bir şekilde geçiş yapamadığınızı aktaralım.

 

Polygon haber sitesinde de paylaşıldığı bir önizlemeye bakacak olursak burada Yasuke ve Naoe arasında geçiş yapmak için öncelikle menüye giriş yapmanız gerekiyor ve ardından ekipman ekranına tıklamanız lazım. Buradan geçiş butonuna tıkladığınızda bu geçişin sağlandığını belirtelim. Fakat bu geçişlerin aynı zamanda anında gerçekleşmediğini ve bir düşmanın yakınındayken veya çatışma esnasında etkili olmayacağını da aktaralım. Yani boş bir alanda, herhangi bir çatışma içerisinde değilken veya düşmanların sizin dikkatinizi çekecek bir ortamda bulunmuyorken bu geçişi sağlayabilir ve karakterinizi bu sayede kullanabilirsiniz.

 

 

Bunun dışında yine her iki karakterin tekrar tekrar bahsettiğimiz gibi kendine özgü yetenekleri ve becerileri bulunuyor. Bu becerilerle beraber görev sisteminin de oldukça değişkenlik gösterdiğini belirtmekte fayda var. Örneğin Naoe karakteriyle daha çok gizlilik odaklı bir yapıyla karşı karşıya kalırken, Yasuke karakteriyle daha çok ağır hasarlar verebiliyor ve karakterin yapısına bakacak olursak da oldukça ağır ve hantal bir yapıya sahip olduğunu aktarabiliyoruz.

 

Bunun dışında Naoe karakteriyle ilerlemek isterseniz çatılardan hızlı bir şekilde geçiş yapabiliyor, aşağılara doğru dinamik bir şekilde atlayabiliyor, taklalar atarak yukarılara doğru ve duvarlara tırmanabiliyor, çıkıntıları hızlı bir şekilde geçebiliyor ve çok daha fazla detay ile karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Aynı zamanda düşmanları gizlilik odaklı bir şekilde alt etmek, onları tek hamlede arkadan vurmak ve gafil avlamak istiyorsanız bu karakter tam size göre diyebiliriz.

 

Diğer taraftan Yasuke karakteri Naoe kadar çevik bir şekilde karşımıza çıkmıyor. Özellikle duvarları tırmanırken, çatılardan çatılara ilerlerken oldukça yavaş ve hantal olduğunu doğrudan gözlemleyebiliyorsunuz. Bunun duşında gizlilik odaklı bir şekilde de ilerleyemiyorsunuz. Durum böyle olunca eğer etrafınızda kalabalık bir düşman ordusu bulunuyorsa ve bu düşmanları alt etmek istiyorsanız, bu karakteri kullanmanız gerekiyor.

 

Özellikle ağır darbeler sonrasında karakterimiz oldukça dayanıklılık gösteriyor ve kısa sürede yere düşmüyor ve canı azalmıyor. Ancak böyle ortamlarda Naoe’nin canı ve dayanıklılığı oldukça az bir şekilde çıkıyor ve hatta 2-3 vuruşta karakterimizin ne yazık ki darbeler sonucu öldüğünü görebiliyoruz. Durum böyle olunca her iki karakterin de kendine özgü yetenekleri, özellikleri, kullanabilecekleri becerileri ve çok daha fazlası yer alıyor.

 

Oyunda dinamik olarak kullanabileceğiniz alanların ve görevlerin olması elbette seri içerisinde oldukça önemli bir yere sahip olacağı anlamına geliyor. Zaten bir oyunda iki karakter bulunuyorsa efektif olarak bunları kullanmak ve ara sıra yer değiştirmek gerçekten de önemli. Çünkü bir karakteri alıp oyunun sonuna doğru ilerlerlerken diğer karakter arka planda kalıyorsa, ne yazık ki o karakterler arasındaki geçişin herhangi bir önemi kalmıyor. Ancak Ubisoft bu noktada bazı görevleri Naoe ile, bazı görevleri ise Yasuke ile tamamlamanız gerektiğini vurguluyor. Dolayısıyla oyunda böyle bir sistemin olduğunu aktaralım.

 

 

 

 

Diğer seri oyunlarında da olduğu gibi aynı şekilde bu yapım içerisinde hem ana görevler hem de yan aktiviteler yer alıyor. Yan görevlerin haricinde bulunan bu yan aktiviteler, etrafınızdaki yaban hayatını ve doğayı keşfetmenize ve onları resmetmenize olanak sağlıyor. Yani aktivitelerle beraber oyunda gerçekten yeni ortamlara doğru geçiş yaptığınızı hissedebiliyor, manzaralara doğru bir bakış atabiliyor ve aynı zamanda yeni ortamların nasıl bir yapıya sahip olduğunu görebiliyorsunuz. Bunun dışında özellikle yan aktivitelerden bir tanesi yaban hayatını çizebileceğimiz, canlıları resmedebileceğimiz ve onları adeta bir sanata dönüştürebileceğimiz bir yapıyı içeriyor.

 

Vahşi yaşamda alışılmadık bir şekilde etkileşime girebileceğimiz yan aktivitelerle beraber hayvanları avlamak yerine artık onları gizlice izleyebiliyor, yanına gizli bir şekilde yaklaşabiliyor ve onları elimizdeki bulunan kâğıda çizebiliyoruz. Bu da oyunda yer alan ve dikkat çekici özelliklerden bir tanesi olarak karşımıza çıkıyor. Çünkü geliştirici ekip yayınladığı fragmanlarla beraber bu doğayı istediğiniz şekilde keşfedebileceğinizi ve aynı zamanda keşfederken doğanın resmini çizebileceğinizi belirtiyor. Bu sayede bir yandan etrafı keşfederken diğer yandan ise bu çizimlerle ortamların değişkenlik gösterdiğini ve gerçekten de o rahatlatıcı hissiyatı deneyimleyebiliyorsunuz. Dolayısıyla savaştan uzak kendinizi manzaralara kaptırmış bir şekilde bulmak istiyorsanız, doğanın sesini dinlemek ve bir yandan da çizim yapmak oldukça eğlenceli ve tatmin edici bir deneyimi beraberinde getiriyor.

 

 

 

 

Assassin’s Creed Shadows bildiğiniz üzere çıkışı ile beraber hem PC platformunda hem de konsollardaki yerini alacak. Ancak özellikle PC platformunda oyunun kapsamlı bir teknoloji desteğine sahip olacağını belirtelim. Bu destekler arasında öncelikle DLSS 3.7, FSR 3.1 ve XeSS 2’nin olduğunu aktarmakta fayda var. Bu teknoloji destekleri sayesinde oyundaki görselliğin yapay zeka tarafından desteklendiğini görebiliyor ve kare hızınızı daha da yükseklere çıkarabiliyorsunuz.

 

Özellikle DLSS gibi teknolojiler ekran kartı üzerindeki yükü hafifletiyor ve yapay zeka pikseller sayesinde oynayacağınız oyunun kare hızını yükseltiyor. Yine bu noktada seçebileceğiniz farklı seçenekler yer alıyor. DLSS içerisinde seçim yapabileceğiniz kalite, denge, performans ve ultra performans gibi seçenekler yer alıyor. Hangisi size uygun geliyorsa ona göre seçimlerinizi gerçekleştirebilirsiniz.

 

Diğer taraftan oyunun PC sisteminde elbette ultra geniş çözünürlük desteği bulunuyor. Ultra geniş çözünürlük destekleri özellikle geniş ekran televizyonlarda oyunu oynamak istiyorsanız oldukça işinizi görüyor. Çünkü bildiğiniz üzere geniş ekran çözünürlük desteği olmadan oyun kendini o çözünürlüğe adapte edemiyor ve böylece ekranın bulanık görünmesine sebebiyet veriyor. Ancak ultra geniş destekle beraber hemen hemen her ekranda ve televizyon sisteminde oyunu dilediğiniz çözünürlükte oynayabiliyor ve net bir şekilde alanlara dalış yapabiliyorsunuz. Öte yandan oyunda sınırsız FPS sistemi yer alıyor ve dilediğiniz şekilde oyunu yüksek kare hızlarında oynayabiliyorsunuz. Böylece oyunun daha akıcı olduğunu görebiliyor ve deneyiminizi daha da üst seviyelere çıkarabiliyorsunuz.

 

 

 

 

Assassin’s Creed serisinin en son oyunları bildiğiniz üzere devasa harita boyutlarının yanı sıra aynı zamanda çok sayıda ekranı dolduran ve haritaları resmen karmakarışık gösteren simge ve yan etkinlikler nedeniyle eleştirilerin odağında bulunuyor. Şişkin haritalarla beraber karşımıza çıkan son seri oyunları, oyuncuları gereksiz yan etkinliklere daldırabiliyor ve özellikle yan görevlerin birbirlerinin tekrarı olması nedeniyle kötü bir tasarım tekniği olarak değerlendiriliyor. Shadows oyununda ise şu anda bu durumu düzeltmenin yolları aranıyor.

 

Geliştirici ekip elbette aylar boyunca oyunun Valhalla’dan çok daha küçük bir haritaya sahip olduğunu ve bunun yerine kabaca Origins’in boyutuna yakın olduğunu vurguluyor. Bunun da ötesinde son önizlemelere bakacak olursak oyunun yan içeriklerini sunma şekli biraz daha farklı bir yapıya sahip durumda. Örnek verecek olursak artık tepelere çıkıp eşleştirme yaptığınız kısımlar yalnızca haritadaki önemli konumları ortaya çıkarıyor. Yani bulunduğunuz bölgedeki tüm aktiviteler simgelerle açığa çıkmıyor. Dolayısıyla bunları kendinizin keşfetmesi gerekiyor. Bu da oyuncuları elbette keşif yapmaya iten detaylar arasında bulunuyor.

 

GamesRadar’a konuşan yaratıcı yönetmen Jonathan Dumont geçtiğimiz süreçte çeşitli açıklamalarda bulundu ve oyunun keşif detayları ve yan aktiviteleri hakkında birçok ayrıntı verdi. Burada oyuncuların aktiviteden aktiviteye geçiş yapmaktan ziyade daha çok keşif unsurları ile birlikte biraz daha etrafı keşfetmeye yönelik hamleler yapacakları vurgulandı. Bunun dışında seyahat etmesi biraz daha uzun sürecek açık dünya kısımlarının olduğu da aktarılanlar arasında.

 

 

 

Genel olarak bakacak olursak biraz daha açık dünya aktivitelerinin elden geçirilmesi görüşündeyiz. Çünkü özellikle son oyunlarda haritanın devasa olmasının yanı sıra sürekli olarak yan etkinliklerle uğraşmak, sandıklar toplamak veya daha farklı unsurlarla yer almak kullanıcıları yoruyor. Bununla beraber yine oyunu yüzde yüz bir şekilde bitirmek için gerçekten de gereksiz oranda zaman harcanmak durumunda kalınıyor ve bu durumun ötesine geçmek için köklü değişikliklerin ve tasarım farklılıklarının ortaya çıkması gerekiyor. Umuyoruz ki güzel bir değişimle beraber haritaya tekrar atılabilir ve bir yandan etrafı keşfederek diğer yandan ise sırlarla dolu yan aktivitelere dalış yapabiliriz.

 

 

Bu detayların dışında elbette serinin en son oyununda hangi erişilebilirlik özelliklerinin olduğunu merak edebilirsiniz. Bu özelliklerden bahsedecek olursak öncelikle kapsamlı bir seçeneğin olduğundan bahsetmek lazım. Görsel tarafa bakacak olursak ilk etapta renk körlüğü seçeneklerinin ön plana çıktığını belirtebilir ve bununla beraber yine ekran anlatımı ve tam HUD özelleştirmesinin de olduğundan bahsetmek gerekir. Diğer seçenekler arasında ise nişan yardımı, altyazılar, gizlilik ve dövüş için gerekli olan dört farklı zorluk ayarı bulunuyor. Bu zorluk ayarları ile beraber elbette oyun sizlere kolay geliyorsa yükseltebilir veya çok zor bir yapıyla karşılaşıyorsanız ve bunu düşürmek istiyorsanız bu zorluk ayarını düşürebilirsiniz.

 

Bunun dışında yine düşmanların seviyesini kendinize eşitleyebiliyor ve ek olarak farklı şekillerde seçenekler arasında geçiş yapabiliyorsunuz. Ek olarak yine kontrollerinizi değiştirebiliyor, farklı tuş atamaları yapabiliyor ve çeşit çeşit kamera seçeneklerini burada görebiliyorsunuz. Öte yandan keşif ve yan etkinlik kapsamında sunulacak olan rehber içeriğine de burada göz atabiliyorsunuz.

 

 

 

 

Yapım içerisinde bildiğiniz üzere dinamik mevsim geçişleri ve gün sistemi bulunuyor. Bu sistemler hemen hemen diğer seri oyunlarında da yer alıyor ve gece ve gündüz döngüsünün olduğunu belirtebildiğimiz oyunda gündüzleri olabildiğince aydınlık kısımlarda yolumuzu bakabiliyor, görevleri tamamlamaya çalışıyor ve istediğimiz şekilde manzaralara kendimizi kaptırabiliyoruz.

 

Olabildiğince gün ışığından yararlanmaya çalıştığımız oyunda elbette kale baskınlarını gerçekleştirebiliyor veya daha farklı alanlarda gündüz gözüyle yapmak istediklerinizi yapabiliyorsunuz. Ancak bir de oyunun gece tarafı bulunuyor. Gece boyunca yine şehir içerisinde yer aldığınız süre boyunca ışıkların olduğunu daha farklı aydınlatma sistemleri ile karşı karşıya kaldığınızı yine gecenin ay ışığıyla beraber verdiği yansımayla doğrudan oyun içerisindeki yerinizi alabiliyorsunuz.

 

Bunun dışında oyunda dinamik bir şekilde mevsim geçişleri yer alıyor ve dört mevsim yaşayabileceğiniz oyunda her bir mevsimin kendine özgü zorlukları ve gereklilikleri bulunuyor. Örneğin yaz aylarında olabildiğince sıcak havalarda ilerlemeye çalışırken elbette olabildiğince manzaralara, yeşilliklere ve atmosfere kendinizi bırakabiliyor ancak yavaş yavaş soğuğun kendini hissettirmeye başladığı aylara geldiğimizde ise yaprakların döküldüğünü, yerlerin yapraklarla dolduğunu ve o dinamik geçişi doğrudan hissedebildiğimizi aktarabiliyoruz. Bunun dışında yine kış aylarına geldiğimizde etrafın olabildiğince karlarla kaplı olduğunu ve o beyaz örtüyü doğrudan hissedebiliyor ve görebiliyoruz. Bu da oyundaki mekanların ne kadar değişkenlik gösterdiğini bizlere sunuyor.

 

Mevsim geçişleri sadece etrafı atmosfer ve manzara anlamında değiştirmekle kalmıyor aynı zamanda dinamik olarak içeriklere de etki edeceği vurgulanıyor. Umuyoruz ki güzel bir oyun deneyimiyle karşı karşıya kalabilir ve mevsim geçişlerini ve gün değişimlerinin etkisiyle beraber oldukça akıcı bir oyun hissiyatı yaşayabiliriz.

 

 

 

 

Feodal Japonya’da geçen yapım içerisinde bildiğiniz üzere aksiyon macera deneyimi ile karşı karşıya kalmaya hazırlanıyoruz. Genel olarak serinin diğer oyunlarını da ekleyecek olursak dikkat çekici atmosferlerle ve manzaralarla karşı karşıya kalmayı hedefliyoruz. Bildiğiniz üzere serinin oyunları genel anlamda atmosfer ve manzara açısından oldukça güzel bir yapıyı içeriyor aynı şekilde serinin en son oyununda da böyle bir detayı bekliyoruz.

 

Yukarıda da bahsettiğimiz üzere oyunda iki farklı karakteri kontrol ediyor ve bu karakterler arasında farklı alanlarda geçişler yapabiliyoruz. İkili arasındaki ortak kaderleri keşfedebileceğimiz yapımda her bir karakterin yeteneklerinden faydalanabiliyor ve yeni yeteneklerin kilidini açmak için görevler tamamlayabiliyor ve çok daha farklı alanlarda yer alabiliyoruz. Bunun dışında kargaşa dolu bir ortamda yer aldığımızdan dolayı arka planda siyasi olayların döndüğünü söyleyebiliyor ve tam da bu kısımlara biz de parmağımızı sokabiliyoruz.

 

Birbirini tamamlayan oyun tarzları üzerinde ustalaşmaya çalışabileceğiniz yapımda kendinize özgü bir sığınak yaratabiliyor ve serinin şu ana kadarki en gelişmiş sığınak sisteminin olacağı vurgulanıyor. Burada kendi sığınağınızı yani yaşanabilir bölgenizi istediğiniz şekilde inşa edebiliyor, özelleştirmeler yapabiliyor, farklı alanlara kurulumunu gerçekleştirebiliyor ve yaşayacağınız yerin manzarasını dilediğiniz şekilde ayarlayabiliyorsunuz.

 

 

 

Tüm bu detayların dışında elbette kendinizi özgür bir casusluk ağı bulunuyor. Bu sistem sayesinde yolculuğunuz sırasında görevlerinizi tamamlamanıza yardımcı olacak suikastçıları yanınıza çağırabiliyor ve görev esnasında çağırdığınız suikastçılarla beraber korumaları meşgul edebiliyor ve kendinize ön plana çıkarabiliyorsunuz. Her bir suikastçinin burada benzersiz kabiliyetleri ve çok daha fazlası yer alıyor ve aynı zamanda yeni müttefikler edinmek durumunda kalabiliyoruz. Dolayısıyla oyun içerisinde çeşitli yardımcılarımızın ve kendimize ait bir birliğin olacağını aktarmakta fayda var.